Güneş Sisteminde ve Ötesinde: Desen, Uyum ve Güzelliğin Keşfi

Sevgi, güzellik ve uyum tanrıçası olarak adlandırılan Venüs neden bu en zarif ve simetrik şekilde Dünya için dans ediyor?

Venüs ve Dünya’nın dansı sonucu oluşan şekiller, sembolist ve kutsal geometri için mükemmel bir anlam ifade ediyor, ve Venüs’ün astrolojik anlamını doğruluyor. Yabancı güneş sistemleri ve dış gezegenlerin yeni keşifleri, diğer gezegen danslarını ortaya çıkarıyor, ancak Venüs ve Dünya'nın eşsiz ilişkisi hala en güzel olarak adlandırılıp, büyülemeye devam ediyor.

Venüs ilkeleri göz önünde bulundurularak - adalet, uyum, güzellik ve gerçek - bize de ilişkileri nasıl yeniden tasarlayabileceğimiz ve toplulukları nasıl yeniden yapılandırabileceğimizi düşündürüyor.

Venüs, Dünya’ya en yakın, ikinci gezegendir ve şaşırtıcı şekilde Dünya ile çok benzer özellikleri vardır.

Venüs; kadını, uyumu, sevgiyi, güzelliği ve estetiği simgeler. Bu gezegenin Dünya ile 8 yılda bir oluşturduğu şekil, Yaşam Çiçeği olarak adlandırılan bir diğer gizli geometrinin de içinde görülür. Yaşam Çiçeği’nin varoluşu, öze dönmeyi ve bir oluşu simgeler. Atlantis’in yok oluşundan beri, Dünya’nın her yerinde, tapınaklarda, ibadet evlerinde, eski mağara yazılarında ve en önemlisi hep aynı isimle karşımıza çıkıyor. Gezegenlerden, yer yüzünün en eski tarihine kadar gelen bu gizli geometri, Leonarda Da Vinci de dahil olmak üzere bir çok farklı alanlarda çalışma yapan bilimcileri araştırmalara itiyor.

Bir çok soru, bir çok sır, hatta yaşamın şifreleri bile bu geometrik şekillere dayandırılırken, içinde gizlenen sır bizi büyülemeye ve düşündürmeye devam ediyor.

Yeryüzündeki en eski tapınaklardan başlayıp, çok uzak gezegenlerle devam eden işaretler; her şeyin birbirine bağlı olmasına, varolmamıza, bir olmamıza, tüm yaşantının özünün aynı ve birbirinden ayrılamıyor olmasına bir kez daha ışık tutuyor.

Hoşgörü, koşulsuz sevgi, yardımlaşma ve güzellik kavramlarını bir kez daha düşünüp, hayatımızda öze dönüş kapılarını aralıyor.

Venüs ile Dünya’nın dansının oluşturduğu Venüs’ün Çiçeği, hala binlerce cevapsız soru arkasında bırakırken, tüm cevapların kendi içimizde olduğunu da bize bir kez daha hatırlatıyor.